Bu yüzden

Sen nerede,kiminle olursan ol!

Aramızda görünmez kuşlar uçuyor.

Ben seni hep böyle bir suya yakın

Üzerinde biraz kum ya da ağaç kabuğuyla

Gözlerine vuran gün ışığını saçlarınla örterken düşlüyorum.

Seni böyle düşlemek,içimde suç sayılmayan ender şeylerden!

Sihirli olduğunu bilmeden elime aldığım,sallayınca sözcüklerin dağıldığı bir cam küreymiş kırdığım.

Bu yüzden belki başladığım hiç bir masalın sonunu tamamlayamadım.

Kurbağalar nehri geçmeden

Tırtıllar uçmayı bilmeden

Hiç kimse sevecek birini bulmadan

Kırdım kalemi,

Kaçtım onlardan !

Hayatın sundukları karşısında kollarını sana açmış korkuluk gibi duran engel bendim!

Ve bu yüzden o kuşlar asla konmadılar üzerimize.

Hiç bir zaman görünür olmadılar.

Türlü kehanetlerim vardı oysa kendimle ilgili.

İçimde girdaplar gibi dönüp duran şeyleri ben anlamadan birine anlatmayacaktım.

Kol gezen hataların,günahların,pişmanlıkların kötülüklerine karşı tembihlemiştim kendimi.

Ama karşıma ilk çıktıklarında zehirle felç olan bir av gibi kıpırtısız kaldım olup biten güzel şeylere.

Dünya’nın ışıklarından sakındığım bedenimin ,yaşam bilmezliği ile yüzleşiyorum şimdi.

Yanında bundan utanacak kadar soluk kaldım !

Beni gözlerimde bulamadığın o gün;

Çığlıkların kanıksandığı bir savaş şehrinde kendime benzer bir şeyler bulmaya gitmiştim.

Bu yüzden

nabzını duyamadığın bir bedenden kaçar gibi ,hızla çektin kendini.

Ve bu yüzden

o öpücükler asla konmadılar üzerimize!

Hiç bir zaman var olmadılar!

Eğer seçme şansım olsaydı,seninle karşılaşmayı seçmezdim.

Şiddetle sallanmak üzere olan bir şehre davet etmezdim içindeki onlarca sevilesi adamı.

Şimdi yeryüzündeki eşsiz varlığını bilerek yaşamak çok güç.

Bu yüzden seni;

Hep böyle bir ağaca yakın

Gözlerin derinlere dalan insanlara özgü güzellikte,

arkana sakladığın mimozaların sarı ışığı,tüm duygularını ele verirken düşlüyorum.

Seni böyle düşlemek içimde suç sayılmayan ender şeylerden!

Shu

Bu yüzden” için 13 yorum

  1. Şu cümlelere nasıl methiye düzeceğimi bilmiyorum. Belki bir daha yazarsam iyice yerleşir evrene.

    “Şiddetle sallanmak üzere olan bir şehre davet etmezdim içindeki onlarca sevilesi adamı.
    Şimdi yeryüzündeki eşsiz varlığını bilerek yaşamak çok güç.
    Bu yüzden seni;
    Hep böyle bir ağaca yakın
    Gözlerin derinlere dalan insanlara özgü güzellikte,
    Arkana sakladığın mimozaların sarı ışığı,tüm duygularını ele verirken düşlüyorum.
    Seni böyle düşlemek içimde suç sayılmayan ender şeylerden!”

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s