Yakamoz

Dışarıda taktığın yüzlerinden öpüyorum seni

Her birinde dolanıyor parmaklarım.

Sorun değil seni anlıyorum ;seni de, seni de…

Biliyorum ki hiç biri beni parlayarak seven gözler değil.

Biliyorum ki hepsine ihtiyacın var.

Bu sahteliğin incitmiyor beni.

Ay ışığının sulara yansıyışlarını yakamoz sanmak gibi;

Bir yanlışı da sevebilir insan uzunca.

 

Özenle sarmadım ki yaralarımı hem

Açılması umurumda değil.

Yarım bıraktığım kulelerim; hayatımı resmeden,

Yıkılabilirler.

Gökyüzüne çıkan çok az sokak biliyorum nasılsa.

Üzerine ay doğmamış bir geceyi geri göndermem.

 Çağırıyorsun soluklarını düşüncesizce harcayarak.

Çağırıyorsun yalnızlığını açığa vurmanın tehditkar tonuyla.

 

Bir ipek böceği kadar narin olmadığımdan 

Şiirler duymayı beklemiyorum sana gelmek için.

 

Bir an evvel bastırmak istediğin arzularından tutuyorum seni.

Tepeleri geçtikçe güzel yerlere varacağıma inandırmaktan vazgeçmiyorsun.

Bu acele vaatler ürkütmüyor beni.

Görkemli kanatlarıyla uçuran deli bir düşü andırmasa da o yerler

Tepeler hiç bitmese de 

Eğer yeterince huzurlu uyutuyorsa;

Bir yalanı da sevebilir insan uzunca.

Yanmaya devam eden yerlerinden öpüyorum seni.

Ateş olmak,

Zor zamanlardan kalma alışkanlığın.

Belki geçmişin hiç geçmeyen yerleri dökmüştür gazı üzerine 

Çakıvermiştir kibriti!

Yakıcılığın yıkıcılığın korkutmuyor beni 

Eğer izlerini taşıyabileceği sağlam bir kalbi varsa 

Bir yarayı da sevebilir insan uzunca.

Shu.

 

 

Yakamoz” için 29 yorum

  1. Kelimelerin ahengi ve bütünlüğün sağlandığı bir çalışma olmuş. Özellikle şu dizeleri beğendim:
    Gökyüzüne çıkan çok az sokak biliyorum nasılsa.
    Üzerine ay doğmamış bir geceyi geri göndermem.
    Emeğinize sağlık.

    Liked by 1 kişi

Yorum bırakın